tutmak
EŞ ANLAMLILARI
ANLAMLARI
Elde bulundurmak, ele almak
Ele geçirmek, yakalamak
► avlamak
Yanında bulundurmak, alıkoymak
Hürriyetinden yoksun bırakıp bir yere kapamak, tevkif etmek
► kaplamak
Kırağı, çiğ veya kar bir yüzeyde görünür durumda olmak, kalmak
Denetimi ve yetkisi altına almak
Desteklemek, birinden yana çıkmak
Benimsemek, beğenmek
Gereğini yapmak, yerine getirmek
Uygun gelmek, çelişmez olmak
Kapatmak, sarmak
Hizmetine almak veya kiralamak
Bir işe herhangi bir anlayışla girişmek
Beddua, dua, ah vb. etkisini göstermek, gerçekleşmek, yerine gelmek, varmak
Ulaşmak, varmak
Para toplamı ...-e varmak, değeri olmak
Bir yere uğramak
Herhangi bir durumda bulundurmak
Varsaymak, farz etmek
Alacağa veya vereceğe saymak
Bir yere yaklaştırmak
Bir aleti kullanabilmek
► bağlamak
Beklenen sonucu vermek
İş görebilmek
Sürmek, zaman almak
Yapışarak veya sokularak çıkmaz olmak
Bir şeyi kullanması için uzatmak
► sunmak
İşgal etmek
Takip etmek, izlemek
Bırakmamak
Sarmak, bürümek
Asılmak, kuvvetlice sarılmak
Bir kimsenin yerini almak
Otobüs, vapur, uçak vb. hasta etmek
Herhangi bir durumda kalmasını sağlamak
Bir yerde kalmasını sağlamak
Bir sanat eseri geniş ilgi görmek
Biriktirmek, tasarruf etmek
Askerlikte, bankacılıkta durdurmak, blokaj
...-dan başlamak
Bir şeyi belleğe yerleştirmek
Bazı takım oyunlarında karşı takım oyuncusunun hareketine ayakla veya vücutla engel olmak; markaja almak